<difference-title>
(Page créée avec « Gelin kınası hazırlanması oldukça pratik bir işlemdir. Kına gecesi merasiminde önce gelinin yakınları kına malzemeleri sunan bir mağazadan aldığı kınayı ... ») |
m (Birbirinden sıradışı kına malzemeleri tasarımları ekonomik fiyatlarla) |
||
| (8 révisions intermédiaires par un utilisateur sont masquées) | |||
| Ligne 1 : | Ligne 1 : | ||
| − | Gelin kınası hazırlanması oldukça pratik bir işlemdir. Kına gecesi merasiminde önce gelinin yakınları kına malzemeleri sunan bir mağazadan aldığı kınayı ılık su ile yoğurur ve dinlenmeye bırakır. Kınanın tam olarak arzu edilen renginde ve süreklilikte olması önemlidir. Gelin olacak bayanın ellerine kına yakıldığı gibi kına gecesine gelen konuklara da gelin kınasından bir miktar anı olarak takdim edilir. Bu sebeple kına malzemelerinin satıldığı işyeri ve kalitesi büyük önem taşımaktadır. Her dükkandan kına malzemesi alınmaz. Ülkemizde kına malzemeleri genellikle aktar denilen baharatçı mağazalarda alınmaktadır. Ama bu dükkanlarda satılan kına malzemeleri kaliteli değillerdir. Düğün adetlerinin farklılaşması ve modernleşmesi ile birlikte artık sadece gelinin ellerine sürülecek kadar az miktarda kına hazırlanmaktadır. Diğer misafir olanlara ise renkli kutularda hazır kına tozları armağan olarak sunulmaktadır | + | Yaşam doğumla başlar ve biz hayatımızı yaşarız, vefat ederiz. Yaşamın bu döngüsü dahilinde ömrünüzde iz bırakan bazı ayrıcalıklı anlar vardır. Bu anlardan en anlamlısı belki de en önemlisi yaşantımızı sevdiğimiz insanla birleştirdiğimiz tarihtir. Düğünler erkekler için olduğu kadar gelinler içinde yaşamlarının en farklı günüdür aslında bayanlar için daha önemlidir belirtmek daha doğru olacaktır. Bir hanımın en büyük hayalidir güzel bir düğünle beyaz gelinlik giyinmiş olarak evlenmek ve hayatının geri kalanını mutlu bir şekilde sürdürmek. Bir genç kızın en büyük düşü biçimde gerçekleşmiş olan bir törenle evlenmektir. |
| − | + | Düğünler yurdumuzda geleneksel olarak değişiklik göstermektedir. Akrabalar düğünlerde oynarlar, sevinirler ve bu ana şahitlik ederler. Bu sevinci paylaştıkları değişik zamanlardan biri de kına gecesidir. Yöresel olarak kına geceleri farklılaşmaktadır. Kına gecelerinde gelin olacak bayana ve damat olacak erkeğe kına yakılır. Kına yapılmasının Türkiye kültüründe bir çok özelliği vardır. Vatan görevine giden gençlere kına yakılır, hacca giden teyzelere kına yakılır ama bunlardan en değerlisi düğünlerde yapılan kına geceleridir. Kına gecelerinde gelinler bindallı yada kına kaftanı denilen kıyafetler giyerler değer verdikleri ve sevdikleri ile birlikte eğlenceler hazırlarlar. Kına gecesinde gelin adayının gözyaşı dökmesi olmazsa olmazlardandır. Gelinin sevdikleri ve tanıdıkları türkülerle kına tepsisini getirirler ve ortada duran gelin olacak kızın etrafında oynamaya başlarlar. İlk zamanlar herşey hoş giderken şimdi asıl önemli olan gelin olacak kızın ağlaması bölümüdür. Kına gecesi çeşitli halk kültürü unsurlarından oluşmakla birlikte, bu gecede en duygulu uygulama ağıtlar yakılırken yakılan kınadır. Bu sebeple; hüzünlü, yanık bir ezgi ile söylenen, lirik özellikteki “Kına Ağıtları” ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü, düğünlerimizin bütün ağırlığı ve duygu yoğunluğu bu gecedeki kına sürme ve bu sırada gelin adayını ağlatmak için söylenen ağıtlarla yaşanmaktadır. Gelin her ne kadar mutlu olursa olsun o esnada söylenen türkülerle ağlamak zorundadır. Kına gecesinde söylenen kına şarkıları, tıpkı ölüm türküleri gibi belli bir tören unsuru taşıyan ağıtlardır. | |
| − | + | Kına ağıtlarının hepsi anonimdir. Sadece kadınlar tarafından, gelin kıza kına sürülürken ve genellikle sazsız, çalgısız söylenir. Kına şarkıları hiçbir zaman para karşılığı söylenmez. Gelin kına merasimi sırasında hüzünlenmezse hakkında -evlenmeye ne kadar meraklıymış - cinsinden tatlı laflamalar ve dedikodular yapılır. Dostlar ve diğer misafirler el birliği ile ağıtlar söyleyerek gelini hüzünlü bir moda sokmaya ve hüzünlendirmeye çalışırlar. Gelin ağladıktan sonra şimdi gelin kınası sürme törenine geçilir. Gelin adayının avuçları kapalıdır. Gelin kına sürülmesi için elini açmak istemez. Bu aslında gelin olacak kızın damattan yada kayınvalidesinden bir yüz görümlüğü beklediği manasına gelir. Bu armağan genellikle altındır. Armağan altın olarakta tam yada yarım altın tercih edilir. Damat yada gelin adayının kayınvalidesi gelin adayının avucunu zorla açar ve avucuna altını katar. Gelin adayı artık kına armağanını almıştır ve gelin kınası yakılması için avucunu açar. Gelin kınası hazırlanması oldukça pratik bir işlemdir. Kına gecesi merasiminde önce gelinin yakınları [http://gelinkinasi.com/ kına malzemeleri] sunan bir mağazadan aldığı kınayı ılık su ile yoğurur ve dinlenmeye bırakır. Kınanın tam olarak arzu edilen renginde ve süreklilikte olması önemlidir. Gelin olacak bayanın ellerine kına yakıldığı gibi kına gecesine gelen konuklara da gelin kınasından bir miktar anı olarak takdim edilir. Bu sebeple kına malzemelerinin satıldığı işyeri ve kalitesi büyük önem taşımaktadır. Her dükkandan kına malzemesi alınmaz. Ülkemizde kına malzemeleri genellikle aktar denilen baharatçı mağazalarda alınmaktadır. Ama bu dükkanlarda satılan kına malzemeleri kaliteli değillerdir. Düğün adetlerinin farklılaşması ve modernleşmesi ile birlikte artık sadece gelinin ellerine sürülecek kadar az miktarda kına hazırlanmaktadır. Diğer misafir olanlara ise renkli kutularda hazır kına tozları armağan olarak sunulmaktadır. | |
| − | + | ||
Version actuelle en date du 24 novembre 2016 à 10:02
Yaşam doğumla başlar ve biz hayatımızı yaşarız, vefat ederiz. Yaşamın bu döngüsü dahilinde ömrünüzde iz bırakan bazı ayrıcalıklı anlar vardır. Bu anlardan en anlamlısı belki de en önemlisi yaşantımızı sevdiğimiz insanla birleştirdiğimiz tarihtir. Düğünler erkekler için olduğu kadar gelinler içinde yaşamlarının en farklı günüdür aslında bayanlar için daha önemlidir belirtmek daha doğru olacaktır. Bir hanımın en büyük hayalidir güzel bir düğünle beyaz gelinlik giyinmiş olarak evlenmek ve hayatının geri kalanını mutlu bir şekilde sürdürmek. Bir genç kızın en büyük düşü biçimde gerçekleşmiş olan bir törenle evlenmektir. Düğünler yurdumuzda geleneksel olarak değişiklik göstermektedir. Akrabalar düğünlerde oynarlar, sevinirler ve bu ana şahitlik ederler. Bu sevinci paylaştıkları değişik zamanlardan biri de kına gecesidir. Yöresel olarak kına geceleri farklılaşmaktadır. Kına gecelerinde gelin olacak bayana ve damat olacak erkeğe kına yakılır. Kına yapılmasının Türkiye kültüründe bir çok özelliği vardır. Vatan görevine giden gençlere kına yakılır, hacca giden teyzelere kına yakılır ama bunlardan en değerlisi düğünlerde yapılan kına geceleridir. Kına gecelerinde gelinler bindallı yada kına kaftanı denilen kıyafetler giyerler değer verdikleri ve sevdikleri ile birlikte eğlenceler hazırlarlar. Kına gecesinde gelin adayının gözyaşı dökmesi olmazsa olmazlardandır. Gelinin sevdikleri ve tanıdıkları türkülerle kına tepsisini getirirler ve ortada duran gelin olacak kızın etrafında oynamaya başlarlar. İlk zamanlar herşey hoş giderken şimdi asıl önemli olan gelin olacak kızın ağlaması bölümüdür. Kına gecesi çeşitli halk kültürü unsurlarından oluşmakla birlikte, bu gecede en duygulu uygulama ağıtlar yakılırken yakılan kınadır. Bu sebeple; hüzünlü, yanık bir ezgi ile söylenen, lirik özellikteki “Kına Ağıtları” ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü, düğünlerimizin bütün ağırlığı ve duygu yoğunluğu bu gecedeki kına sürme ve bu sırada gelin adayını ağlatmak için söylenen ağıtlarla yaşanmaktadır. Gelin her ne kadar mutlu olursa olsun o esnada söylenen türkülerle ağlamak zorundadır. Kına gecesinde söylenen kına şarkıları, tıpkı ölüm türküleri gibi belli bir tören unsuru taşıyan ağıtlardır. Kına ağıtlarının hepsi anonimdir. Sadece kadınlar tarafından, gelin kıza kına sürülürken ve genellikle sazsız, çalgısız söylenir. Kına şarkıları hiçbir zaman para karşılığı söylenmez. Gelin kına merasimi sırasında hüzünlenmezse hakkında -evlenmeye ne kadar meraklıymış - cinsinden tatlı laflamalar ve dedikodular yapılır. Dostlar ve diğer misafirler el birliği ile ağıtlar söyleyerek gelini hüzünlü bir moda sokmaya ve hüzünlendirmeye çalışırlar. Gelin ağladıktan sonra şimdi gelin kınası sürme törenine geçilir. Gelin adayının avuçları kapalıdır. Gelin kına sürülmesi için elini açmak istemez. Bu aslında gelin olacak kızın damattan yada kayınvalidesinden bir yüz görümlüğü beklediği manasına gelir. Bu armağan genellikle altındır. Armağan altın olarakta tam yada yarım altın tercih edilir. Damat yada gelin adayının kayınvalidesi gelin adayının avucunu zorla açar ve avucuna altını katar. Gelin adayı artık kına armağanını almıştır ve gelin kınası yakılması için avucunu açar. Gelin kınası hazırlanması oldukça pratik bir işlemdir. Kına gecesi merasiminde önce gelinin yakınları kına malzemeleri sunan bir mağazadan aldığı kınayı ılık su ile yoğurur ve dinlenmeye bırakır. Kınanın tam olarak arzu edilen renginde ve süreklilikte olması önemlidir. Gelin olacak bayanın ellerine kına yakıldığı gibi kına gecesine gelen konuklara da gelin kınasından bir miktar anı olarak takdim edilir. Bu sebeple kına malzemelerinin satıldığı işyeri ve kalitesi büyük önem taşımaktadır. Her dükkandan kına malzemesi alınmaz. Ülkemizde kına malzemeleri genellikle aktar denilen baharatçı mağazalarda alınmaktadır. Ama bu dükkanlarda satılan kına malzemeleri kaliteli değillerdir. Düğün adetlerinin farklılaşması ve modernleşmesi ile birlikte artık sadece gelinin ellerine sürülecek kadar az miktarda kına hazırlanmaktadır. Diğer misafir olanlara ise renkli kutularda hazır kına tozları armağan olarak sunulmaktadır.
